Yapay Zeka Alanındaki Firmalara Hukuki Danışmanlık

Yapay zekanın literatürde birçok tanımı olmakla birlikte bir tanıma göre yapay zekâ: İnsanların doğal olarak sahip oldukları zekâ ile çözdükleri problemleri çözme becerisine sahip makinelerdir. 1955 yılında Allen NEWELL, Cliff SHAW ve Herbert SIMON tarafından geliştirilen “Logic Theorist” adlı program ilk yapay zekâ programı olarak kabul edilmektedir.

Bu programın amacı insanların problem çözme yeteneğini taklit etmektir. Program 1956 yılında, Dartmouth Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir konferansta tanıtılmış ve aynı konferansta John McCARTHY ilk kez “Yapay Zekâ” ifadesini kullanmıştır[08]. Yapay zekânın babası olarak da bilinen Marvin MINSKY, 1959 yılında McCARTHY ile MIT’de Yapay zekâ Laboratuvarını kurmuştur. 1960’larda bilgisayarlar ve yapay zekâ gelişmeye devam etmiştir.

21.yy da gelişimine devam eden yapay zekâ hayatımızın çeşitli alanlarında yer almaya başladı. Bu yer alışlarla birlikte yapay zekâ kullanımı sağlık, eğitim, mühendislik, hukuk… gibi birçok alanda işlevselliğini arttırmış, arttırmaya da devam etmektedir. Bu süreçlerin gelişimiyle birlikte elbette bazı problemler oluşmakta ve bazı hukuki sorunsallarla karşılaşmaktayız.

  • Bir şirketin yapay zeka kullandığı yazılımlar ve uygulamalar(applications), otonom araçlar, yazılımcı ile şirket arasındaki sorumluluk ve yetki dağılımı gibi sorunlar bu alanda temel anlaşmazlık noktalarıdır.
  • Proje bittikten sonra sorumluluk yazılımcının mı yoksa anlaşma sağlanan şirketin mi olduğu gibi hukuki sorunlar oluşmaktadır. Bu sorunların çözümünde yazılımcı ile şirket arasında imzalanan sözleşmeler büyük öneme sahip. Yapay zeka alanıyla ilgili mevzuatımızda bir düzenleme yok. Ancak Borçlar Kanunu hükümlerinden faydalanarak olası problemlerin çözümünü içeren sözleşmeler hazırlamak mümkündür. Bundan dolayı sözleşmeler hazırlanırken uzman bir hukukçudan destek almak çok önemlidir.
  • Yine aynı şekilde ortaya çıkan projenin Fikri Mülkiyet Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gündeme gelebilir. Buna ek olarak yapay zekâ projeleri için elde edilen veriler Türkiye içerisinde ise KVKK (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) kapsamında ele alınmalıdır. Eğer veriler diğer Avrupa ülkelerinden alınıyorsa GDPR’ye uygun şekilde veri tabanları hazırlanmalıdır.

Bunlarla birlikte somut projeye veya yapay zeka sistemli yapıya göre kanun alanları değişebilir. Bu sürecin işleyişinin kontrollü ve güvenilir olması bakımından hukuki destek almak gereklidir.